Zeytin ağacının anavatanı ve zeytinin tarihçesi Güneydoğu Anadolu Bölgesine dayanmaktadır. Son yıllardaki çalışmalarda Hatay, Kahramanmaraş ve Mardin şeridinde zeytin ağacının en alt türüne rastlanılmış olması bu yargıyı kesinleştirmektedir. Güneydoğu Anadolu' da ilk yerleşimini tamamlayan zeytin, Batı Anadolu'ya ve oradan da Ege adaları yolu ile Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya' ya kadar uzanmıştır. Sicilya yolu ile Kuzey Afrika' ya sıçrayan zeytin, Güneydoğu Anadolu' dan çıkarak Suriye ve Mısır üzerinden ilerleyen ikinci kol ile birleşmiş ve böylece Akdeniz' in tüm güney kıyılarına yayılmıştır. Bir üçüncü kol da Irak ve İran üzerinden Afganistan ve Pakistan' a kadar ilerlemiştir. XVI. Yüzyılda İspanyollar tarafından Güney ve Kuzey Amerika' ya götürülmesi ile zeytinin dünyadaki yayılışı tamamlanmıştır. Zeytinin tarımsal anlamda ilk kullanımına ilişkin verilere ise Doğu Akdeniz’de Suriye sınırları içerisinde rastlanmıştır ve tarihi MÖ 6.000 yılına dayanmaktadır. 


Zeytinin Avrupa’ya yayılmasında Romalılar, Zeytinyağı kültürünün yayılmasında ise Giritliler etkin rol oynamıştır. Güçlü bir ticaret ağına sahip olan Giritliler yaklaşık 3000 yıl boyunca zeytinyağı ticaretinin hâkimi konumunda yer almışlardır. Zeytinyağı ticaretine ilişkin bu görüşü doğrulayan veriler Avrupa’nın en eski uygarlığı olarak bilinen Minos’un başkentinde Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları arasında   bulunan 2 metrelik zeytinyağı küpleri ve bu küplerle beraber bulunan tabletlerdir. Bu tabletlerde ise o günkü zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair bilgiler yer almaktadır.

Zeytinden yağ elde edilmesinde kullanılan ilk yöntem ise, zeytinlerin önce ayakla ezilmesi ve sıcak su ile yağının alınması şeklinde olmuştur. Bugün için dünya üstünde bulunmuş en eski zeytinyağı tesisi, M.Ö. 6. Yüzyıla aittir ve İzmir' in Urla ilçesi yakınlarındaki antik Klazomenai kentinde bulunmaktadır. Daha sonraları Romalılar zeytinin iki taş arasında ezilmesine dayanan yöntemi bulmuşlardır. İlk zamanlarda taşın dönmesi insanlar tarafından sağlanırken, daha sonra bu iş için hayvan gücünden yararlanılmıştır. XIX. Yüzyılda buharın kullanılmaya başlaması ile zeytinyağı sanayiinde yeni bir döneme girişilmiş ve daha yüksek basınçla daha fazla zeytin işleme olanağı doğmuştur. Bu iş için kullanılan hidrolik presler teknolojik gelişmelere paralel olarak dizel motoru ve elektrikle çalışabilecek biçimde geliştirilmiş ve zamanla günümüzde kullanılan en modern sistem olan kontinü tesislere dek gelinmiştir.

Zeytinyağı bu süreç boyunca Akdeniz insanının önemli bir gıdası olması yanı sıra, Akdeniz ticaretinin de temelini oluşturmuş ve sadece bir besin maddesi olarak değil aynı zamanda ışık kaynağı, sağlık ve güzellik iksiri olarak da kullanılmıştır.

Gerçek olan şu ki her uygarlığın zeytin ağacına ve tarihsel gelişimine ilişkin kendi hikayeleri bulunmaktadır. Kesin olan bir şey vardır ki Zeytin; tanrının insanlara bir armağanı olup Akdeniz uygarlığının temel sembolüdür.